Sizlere bugün misket elmamız kadar ün yapmış Amasya denince akla gelenlerden birisi olan Yalıboyu Evlerini anlatmaya çalışacağız. |
Yalıboyu Evleri (Amasya Evleri)
Hatuniye Mahallesi, Hazeranlar Sokak ve Yeşilırmak kıyısı "Amasya Yalıboyu Evleri"ni görmek için ideal mekanlardır. Yalıboyu Evlerinin Genel Özellikleri: Anadoluda Neolitik dönemden günümüze kadar gelen süreç içerisinde, konut mimarisini incelediğimizde Amasya'nın kendine özgü bir mimari geleneğe sahip olduğu görülür.Türklerin Anadoluya geldikten sonra geliştirdikleri konut tiplerini görmekteyiz. Hımış yapı tekniği (ahşap çatkı arası kerpiç dolgu) sık kullanılmıştır.
Ahşap kültürünün doğal yapısı gereği fazla uzun ömürlü olmayışı Selçuklu ve Erken Dönem Osmanlı evleri günümüze kadar ulaşamamıştır.Ancak son dönem Osmanlı konut mimari örnekleri günümüze kadar ulaşabilmiştir. Amasya evleri sokak dokusu olarak yan yana sırt sırta bitişik nizamda yapılmıştır. Konutlar haremlik ve selamlık olarak düzenlenmiştir. Birinci kat ve ikinci kat üzerine yapılmış Şahniş veya şahnişirin evlere de rastlanır.Konutlar genellikle avlulu ve bahçelidir.Haremlik ve selamlık olarak düzenlenen konutlarda bahçe genellikle ortada kalmakta ve burada ocak ve su kuyusu bulunmaktadır.(yörgüçler ve Mısırlar konağı) İkinci katlar cumbalı olarak yapılmakta bu sayede hem evin planında simetri oluşmakta hemde daha fazla yer kazanılmaktadır.
Özellikle Yalıboyu’nda Roma Dönemi kalın sur duvarları üzerine yapılmış konutlarda, Yeşilırmağa bakan güney yöndeki evler, eliböğründelerle desteklenerek dışarıya taşırılmış, böylece evlerin iç mekanında genişleme sağlanılmıştır.Pencereler genellikle üçlü gruplar halinde düzenlenmiş giyotin pencerelerdir.Ayrıca pencere önlerine kafeslik yapılarak mahremiyet sağlanmıştır. Amasya 1.Derece deprem bölgesinde yer alması 1915 yangını, 1939 depremi ve zaman zaman sel felaketleri konutları olumsuz yönde etkilemiş ve bunlardan en az etkilenen Hatuniye Mahallesi olmuştur.
HAZERANLAR KONAĞI
Ünlü şair ziya paşanın Amasya mutasarrıflığı zamanında Defderdarlık görevini yapan Hasan Talat Bey tarafından 1865 yılında yatırılmıştır.Hasan Talat Bey Amasyaya sürgün gönderilen Kimyager Aziz Mahmut Beyin oğludur.Hazeran Hanım ‘da Talat Beyin kızkardeşidir.Bundan dolayı konak bu isimle anılır.1968 de Hazeran Hanımın kızı Hatice Hanım tarafından konak satılmıştır.05.05.1992 gün 2364 sayılı karar ile 35 envanter numarasıyla tescil edilmiştir.
Roma Dönemi sur duvarları üzerinde yer alan 19.yy sivil mimarlık örneği olup, 1976 da Eski Eserler Genel Müdürlüğü tarafından satın alınmış restore işlemlerinden sonra 1984 yılında alt kat Güzel Sanatlar Galerisi üst kat etnografik eserlerin sergilendiği Müze Ev olarak ziyarete açılmıştır.1998 yılında onarım görmüş 2001 de tekrar açılmıştır.Konak geleneksel Osmanlı Sivil mimari özellikleri göstermektedir.Yapı kuzey güney yönünde bodrum kat dahil üç katlı olarak, açık avlulu, iki ana girişli, haremlik ve selamlık bölümlerinden oluşmaktadır.
Haremlik ve selamlık islami geleneklere uygun olarak ayrı tutulmuşlardır. Konağın haremlik girişi, Sultan II.Beyazıt’ın hanımı Bülbül Hatun tarafından inşa ettirilen Sıbyan Mektebi ile iki katlı ahşap konutlar arasında çift kanatlı ahşap avlu kapısıdır.Dışarıya kapalı açık avlunun batı duvarında büyük bir ocak ve avlunun ortasında, giriş merdiveninin önünde su kuyusu bulunmaktadır.Avludan merdivenlerle bir zamanlar konağın ahır olarak kullanılan bölümüne girilir.Burası Güzel Sanatlar Galerisi olarak düzenlenmiştir.Konağın bodrum kısmında ahşap taşıyıcı kolonları görmek mümkündür, bu kısım Roma Dönemi MS. II. Yy.da yapılmış 3 m.kalınlığındaki sur duvarlarına oturtulmuş.Yeşilırmak yönünde 5 adet ahşap direkle dışarı taşırılmış bunlar Bursa kemerle birbirine bağlanmıştır.Böylaca düzgün olmayan bu kısımda genişletilmiştir.Galerinin batısında yer alan kemerli ve tonozlu mekan ise develik bölümüdür.
Cumba üzerleri konsollar üzerine oturtulmuş alınlıklıdır.Doğu cephesi sağırdır, bitişik nizamdan dolayı.Haremlik 4 eyvanlı, orta sofalı, 4 köşede dikdörtgen bir mekan bulunması nedeniyle Klasik Tür Evi planındadır.